9 Nisan 2018 Pazartesi

Bilim İnsanları Harekete Geçti: 'Elfler ve Periler' Uzaydan İncelenecek

Pazartesi günü Uluslararası Uzay İstasyonu'na gönderilen Atmosfer-Uzay Etkileşimleri Gözlemcisi (ASIM) oraj sırasında atmosferin üst tabakalarında gerçekleşen elektrik hareketlerini incelemeyi hedefliyor.

Pazartesi günü Uluslararası Uzay İstasyonu'na gönderilen Atmosfer-Uzay Etkileşimleri Gözlemcisi (ASIM) oraj sırasında atmosferin üst tabakalarında gerçekleşen elektrik hareketlerini incelemeyi hedefliyor. Yerden 400 kilometre yükseklikte bulunan Uluslararası Uzay İstasyonu Dünya'nın atmosferine eşsiz bir bakış sunuyor. İstasyona gönderilen ASIM'ın bu ay devreye alınması bekleniyor. Gök gürültülü fırtınalar, doğadaki en etkileyici olaylardan biri olsa da bizim yerden görebildiklerimiz orajların yalnızca küçük bir kısmı.
1989 YILINDA ŞANS ESERİ KEŞFEDİLDİ
Oraj sırasında yıldırım aşağı doğru ilerlerken bulutların üzerinde de sıra dışı bir olay gerçekleşiyor. "Geçici parlak olaylar" diye adlandırılan bu olaylar ilk olarak 1989 yılında şans eseri keşfedilmişti. Bir roket kalkışı öncesinde televizyon kamerasını test eden ABD'nin Minnesota eyaletinde Profesör John R. Winckler, uzaklardaki bir orajın tepesinde iki parlak ışık sütunu gördüğünü fark etti.
''BİLİM DÜNYASI İÇİN BİR ŞOK''
ASIM'ın kıdemli bilimadamı Dr. Torsten Neubert, bunun bilim dünyası için bir şok olduğunu söylüyor: "Bu bizi çok şaşırttı. Böyle bir şey nasıl oluşuyordu ve biz bunları nasıl fark edememiştik? Pilotlar böyle şeyler görmüş olmalıydı - ve bunları betimleyen bazı anlatımlar bulduk."
GİZEMLİ DOĞA OLAYLARINA ELFLER VE PERİLER İSİMLERİ VERİLDİ
Danimarka'daki Teknik Üniversite'den Neubert, eskiden insanların bunlara "yukarıya giden şimşek" dediğini, 1989'dan sonra bunlara isim vermek isteyen bilim insanlarının ise gizemli doğaları nedeniyle elfler ve perilere başvurduğunu söylüyor. İsimleri peri gibi küçük karakterlerden gelse de bu olaylar gökyüzünde onlarca kilometreyi kaplayacak büyüklüğe ulaşıyor.
''PERİLER BİRKAÇ MİLİSANİYELİĞİNE ORTAYA ÇIKIYOR''
Dr. Neubert, "Şimşekten biraz farklılar. Yukarıya doğru giden bir elektrik alanı atımı diye tarif edebiliriz. Atmosferin inceldiği yerlerde bu alanlar deşarj oluyor" diyor. Periler güçlü bir yıldırımın yere isabet etmesinden sonra birkaç milisaniyeliğine ortaya çıkıyor. Elfler ise şimşeğin elektromanyetik atımı nedeniyle oluşuyor. İyonosferde kuzey ışıkları gibi genişleyen bir hale şeklinde ortaya çıkan elfler de insan gözünün fark edemeyeceği hızda, bir milisaniyeden daha kısa sürede oluşuyor.
ELFLERE DAHA SIK RASTLANIYOR
Bath Üniversitesi'nden Dr. Martin Fullekrug "Görmesi daha zor olsa da elflerin oluşumu çok iyi anlaşılmaktadır" diyor. Elflere perilerin iki katı sıklıkta rastlanıyor. Mavi jetler ise anlaşılabildiği kadarıyla bulutların tepesinden yukarı doğru çıkan elektrik akımları. Dr. Fullekrug "Bu jetler bugüne kadar çok iyi incelenemedi çünkü çok zayıflar. Ayrıca şimşeklere bağlı da oluşmuyorlar. Beklenmedik anlarda ortaya çıkıyorlar ve çok gizemliler" diyor.
PERİLER KARA ÜZERİNDE ORTAYA ÇIKIYOR
Elfler genellikle sıcak okyanus akıntılarının üzerinde görülürken periler kara üzerinde daha sık ortaya çıkıyor. Kuzey AmerikaGüney Amerika ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti onları gözlemlemek için iyi yerler. Fakat perileri her yerde görmek mümkün. Bazen meteorları izlemek için kameralarına sarılan gözlemcilerin objektiflerine de takılabiliyorlar.
UZAYDAN FIRTINA KOVALAMAK
ASIM'ın ana amacı bu "geçici parlak olayların" arkasındaki dinamikleri incelemek. Uzay istasyonuna gönderilen cihazlar arasında saniyede 12 kare kaydedebilen iki kamera ve x-ray ile gamma ışını detektörleri bulunuyor. Bilim insanları bu sayede perilerin ve jetlerin bulutların neresinden oluştuğunu anlamayı hedefliyor.
''ÇOK HIZLI VE ÇOK TEHLİKELİ''
Avrupa Uzay Ajansı'nın da katkılarıyla ASIM'ın en az iki yıl görev yapması bekleniyor. Bu süreçte ASIM'ın günde en az bir "geçici parlak olaya" denk geleceği hesaplanıyor. Dr. Neubert'e göre bu heyecan verici olacak: "Şimşeklerin içinde neler olduğunu tam anlamıyla bilmiyoruz. Çok hızlı ve çok tehlikeli. O yüzden içerde olup biteni kavramak zor. Ama atmosferin üst tabakalarında geçici parlak olayları gözlemlemek daha kolay. Onlar şimşeklerin içine açılan bir pencere olacaklar."

SERMAYENİZ POŞET OLMASIN!!!

1 Ocak 2019 tarihi itibariyle Türkiye'de plastik poşet kullanımı ücretli hale geliyor.
Siz de geleceğimizi kurtarmak daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak adına başlatılmış bu büyük devrimin bir parçası olmak istemez misiniz?
Gelin hep birlikte neden bez çanta kullanmamız gerektiğini bir kez daha hatırlayalım.
*Bez çanta kullanan vatandaşın mutluluğu ve memnuniyeti artar. Çünkü doğaya faydalı ve bütçesini koruyan bir ürünü tercih etmiştir.
*Sürekli alışveriş yaptığı kurumun çevreye duyarlı oluşunu halk takdir eder.
*Tekrar tekrar kullanımı sayesinde, ayaklı bir bilboard görevi gören bez çantalar, marka reklamını en iyi şekilde sağlar.
*Ücretsiz bir reklam vasıtasıdır.
*Ortalama 104 defa kullanım ömrü ile tüketiciye defalarca hizmet eder.
*Doğaya zarar vermeyen bez çantalar şık tasarımları ile de beğeni toplar.
plastik poşet yasağı


Bozcaada’da yaşayan bir kişi haftada sadece 2 poşet daha az kullandığı için yılda kişi başına yaklaşık 100 poşet çöpe atılmamış oldu.
Alışverişlerde de bez çanta, file, tekerlekli pazar çantası veya sepet kullanıldı. Bu da kişi başına haftada 6, ayda 24, yılda 288, 70 yıllık bir hayat süresinde 20 bin 160 daha az poşet kullanımı demektir.
Türkiye’de her beş kişiden biri plastik poşet kullanmayı bırakırsa 70 yılda 37 milyar daha az plastik poşet tüketilir.Turizm açısından da oldukça önemli bir yer tutan Bozcaada’da plastik poşet yasağından sonra doğa ve deniz daha az kirleneceği için gelen turist sayısında artış olacaktır.Bölgede yaşayan halk da gelen turistler de adanın tadını doyasıya çıkaracaktır.

Türkiye’de Lisanslı GES Projelerin Lideri


Asunim Türkiye genel Müdürü Umut GürbüzLisanslı GES segmentinde açık ara lider konumda bulunduklarına, kurulumda olan ve tamamlanan toplam 40 MWp leri bulan lisanlı GES projesi portföyüne sahip olduklarına değindi. Gürbüz; Elazığ’da EPC olarak yer aldığımız Solentegre GES projesi Türkiye’nin ilk lisanslı güneş enerji santrali olarak 2 yıla yakın bir süredir enerji üretiyor.
Dünya Bankası ve Avrupa Kalkınma Bankası’nın da ortağı olduğu Akfen Yenilenebilir Enerji gibi titiz ve kurumsal bir yatırımcıya ait iki lisanlı projede, bir çok uluslararası danışmanlık şirketinin teknik ve finansal kriterlerini sağlayarak seçilmiş olmaktan mutluluk duyuyoruz. Tüm projelerimizde olduğu gibi bu projeyi de, piyasadaki en kaliteli ürünlerle, en iyi mühendislik ve bakım hizmetlerini sunarak Avrupa standartlarına uygun bir şekilde projeyi nihayete erdireceğiz dedi.

Yıllık 20.300.000 kWh Enerji Üretecek

Akfen Yenilenebilir Enerji’ye ait olan sistemin her birinin yıllık 20.3 milyon kWh enerjiüreteceğine değinen, Umut Gürbüz, çevre yönetiminden atık yönetimine, hayvanların habitatının incelenmesinden su analizlerine kadar çok titiz bir çalışma içinde olacaklarını ekledi.
Her biri 12 MWp kapasitesinde olan 2 santralin proje planlama, mühendislik ve kurulumu 5 ay içerisinde tamamlanacak. Projenin bakım onarım faaliyetleri ise Asunim’in iştiraki, GES’lerin bakım onarımı alanında lider; bağımsız bir bakım onarım şirketi olan Maxima Enerjitarafından yürütülecektir.
Lisanlı projeler ve çatı uygulamaları konusunda öncü bir firma olduğunu kanıtlayan Asunim Türkiye, 2018 yılı ilk çeyreği itibariyle Türkiye’de 140 MW’ı aşan referanslara sahip olurken, Akfen yenilenebilir Enerji ile imzaladığı bu sözleşme ile tamamlanan ve kurulumda olan lisanslı GES portföyü ise 42 MW’lar mertebesine ulaşmıştır.